Duygular Hiçbir Şeydir, İmaj Her Şey: Nick Hornby’nin “Bir Erkek Hakkında” Romanı
“About A Boy” romanı aslında büyük ölçüde bir “erkeklik krizi” hikayesidir.
Bizler dişil yazının sağaltıcı gücüne inanıyoruz ve hep birlikte söz söyleyelim istiyoruz. Bu sebeple bohçamızda olan yazıları sizlere açmak istedik.
“About A Boy” romanı aslında büyük ölçüde bir “erkeklik krizi” hikayesidir.
kendilerini, bedenlerini yazıya ve metne aktarmaya davet eder, çünkü kadınlar yazıdan olduğu kadar bedenlerinden de aynı yasa ve ölümcül amaçlar uğruna uzaklaştırılmışlardır.
Fe Hâli, dişil yazının gücünün toplumsal bir dönüşme sağlayabileceğine ve dişil dil yazmanın sağaltıcı gücüne inanır. Peki nedir bu dişil dil?
Birine “Sen ne kadar kiloluymuşsun?” ya da “Ne kadar kilo almışsın!” demenin yanlış bir şey olduğunu herkes bilir. Kişi üzülebilir,Okumaya devam edin
Aşağıdaki yazı, 06.11.2021 tarihinde kaybettiğimiz Sevgili Çiğdem Aydın anısına, anneannesi Hasnune Erol Kösemihaoğlu’nu anlattığı “Rahat Uyu Anneanne” isimli hikâyeden alınmıştır. Hikâyenin orijinali Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları lisansüstü programının ilk öğrencileri tarafından yazılan “Anneanne Sırlarını Eskitmiş Aynalar (Chiviyazıları, 2002) isimli kitapta yayınlanmıştır.
8 Haziran 2016 günü akşamı Muğla’daki öğrenci evimde gördüm Çilem’e verilen 15 yıl hapis cezasını. Hâkime “Siz benim yemek tuzluOkumaya devam edin
Bu hikâyenin arada kalmışlığı başlığından menkul: Anti militarizmin olduğu, olmaya, oldurulmaya çalışıldığı bir bedende varlık bulan çatışma. Ben nasıl hemOkumaya devam edin
“Kadınlar için istenmeyen, çoğunlukla acı dolu, sarsıcı, tehlikeli, bazen yasadışı ve potansiyel olarak yaşamı tehdit edici bir olgu olanOkumaya devam edin
Ufak bir sahil kasabasında olan yazlık evdeyim, buraya yılda birkaç kez gelip kalıyorum. En son 2021 Baharında geldim, o zamanOkumaya devam edin
Eril şiddeti yok etmeye çalışan mücadelenin bir parçası olmaktan onur duyanlar olarak bir araya gelen ve şiddetsiz, eşit bir dünyayı şiar edinerek bugün yayın hayatına başlayan Fe Hâli olarak, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğimizi, fesih kararını tanımadığımızı, sözleşmenin yürürlükte kalması ve hatta tam olarak uygulanır hâle gelmesi için verilecek mücadelenin içinde yer aldığımızı söylemek istiyoruz.
Neyi anlatırsak duyulur, fark edilir, görülürüz? Sadece öldürülme tehlikesi mi öldürmeyi meşru müdafaa yapar? Peki ya yaşayamama tehlikesi görünmez kadınları ne yapar?
80’li yılların başında doğmuş; Ankara’da o dönem İç Anadolu’nun renklerini taşıyan Hilal Mahallesi’nde büyümüş bir kız çocuğu olarak çocukluk anılarımınOkumaya devam edin